15 Aralık 2013 Pazar

Günaydın...

Çok büyük ihtimalle sabah bakacaksın bloguna ve bu yazıyı okuyacaksın. En geç akşam saatlerinde görürsün ki şu an fark ettim, ne zaman okuduğun önemli değil aslında. Önemli olan okuman yani. Benim kim olduğumu sen biliyorsun zaten de bir ihtimal bu yazıyı okuyan başka birileri olabilir diye blog sahibi olmadığımı belirteyim ben. Bana "erik" diyebilirsiniz...

Şimdi çıtırdan gelelim benim bu blogu yazma sebebime. Biraz genelden başlarsak hayat çok zor
. Bu zor hayat içerisinde de insanın bir yerden destek almak istemesi, sevdiği bir şeyi yaparak zaman geçirmesi, biraz rahatlama isteği duyması da gayet normal. Ama kimi zaman bizi neyin mutlu ettiğini, neyin huzurlu hissettirdiğini unutuyoruz. Yazının amacı da bu zaten. Daha fazla hatırlayabilmen bunları...
Topraağaaam... Seviyorsun abi yazı yazmayı. Ama yazıyı yazmayı seviyorsun yani. Ee o zaman çok önemli mi ki senin orada ne yazdığın, ne anlatmaya çalıştığın? Problem mi sosyal mesaj verip, veremediğin? Yaz gitsin ya. Sen mutlu olduktan, biraz kafanı dağıttıktan sonra önemli mi lan bunlar? Zaman mı ayıramıyorsun eskisi gibi? Birbirimizi kandırmayalım öylee inaanılmaz dolu hayatlarımız yok ikimizinde...  Bak ben bile sabah sabah bunları yazıyorum nasıl hoşuma gitti anlatamam. Arada da bakıyorum üst satırlara "nasılım lan acaba?" diye, bildiğin götüm gibi yazmışım ama düzeltmiyorum hiç bişiyi. Böyle daha samimi geldi devam ediyorum. Zaten yazının samimiyetini beğenmezsen hiç bir tutar yanı kalmıyo açık konuşayım... Ama yinede okuduktan sonra sil bence yayınlarından bunu. Bozulmam yani... Belki biraz... Şaka yapıyorum şaka. Belki de yapmıyorum. Nese bunları yüzyüze konuşalım

Eğer ki blog yazmanın bi amacı olmalı ve bi sonuca bağlamam gerekiyorsa da senin yazmanı istiyorum ben. Çünkü sana iyi gelecek. Hatta senin için tumblrdan bulduğum gif. de bunun görseli yani. Aç bir tane de isimsiz hesap, giydir abi herkese; rahatla biraz geceleri de rahat uyu. 66 dua falan onlarla olmicak belli yani. Söyleyecek, yapacak çok şey var da o göt bizde yok dedik ya, sen burdan başla benim de ilham kaynağım ol. Bende artık kendimi resimem mi veririm, şiir mi yazarım bilemem. Hem zaten insanlar yerine kelimelerle aranın iyi olması daha güzel. Onlar senin sinirlerini bozmaz, trip atmaz, arkandan konuşmaz. Bildiğin daha iyi dost onlar benden iyi olmasın tabi.  

Ben yavaştan kaçıyorum saat 8 oldu resmen... Uykum da geldi de yalnız uyuyacağımı bildiğim için odaya çıkasım gelmiyo pek. Yani şunu diyorum; benim ve birçok insan için sevdiği insanla beraber uyuyabilmek  bile büyük olay. Öyle uyumak için kitap okumasına falan gerek yok yani... Okusa şahane olur belki ama resmin tamamını unutmamak lazım :)

Seni çok öpüyorum... Ha bu arada... Günaydın


Çiçek gibi bir ay olsun diye

Yağmur yağıyor diye açtım camları,  Soğuk diye çıktım dışarı Bir bardak çay, yanında bir tutam çiçek , çayıma da bir dilim limo...