27 Haziran 2012 Çarşamba

'ölüme' yazılan şarkılar vardır bilir misin
söylenen sözler ve son gülümsemeler ...
son sevişmeler
son sarılmalar ..
son baktığın yıldız son tuttuğun dilek
ve bir yıldız kaydı .
gözlerin dolmasın deme bana
sarılmıyorum kimseye ağlamaya meyilliyim dokunma bana
dokunma tadını çıkar sahte gülüşlerimin
dün yazdığım mutluluk mesajlarına selam söyleyin
dün içime çektiğim havaya kelebekler  bıraktım şimdi
gittikleri yere ömür katacaklar biliyorum .
kendi ömürlerinden saniyeler çalacaklara yüreklere 
kanatlarından beyaz tozlar atacaklar ellerine
yüzün yağmurlu bir pencere olacak dudakların kan kırmızı
İstanbul'u seyredeceksin
boğaza iç çekerek bakacaksın deniz mavisi olacak duvarların
kanatların kırık uçmak isteyeceksin .
yorulmaya yüz tutacak sesin
sen susmamaya direneceksin
konuştukça acıyacak boğazların
sesin incelerek yok olacak
ellerin titrediğinde son kez yutkunacaksın
ellerin düştüğünde son kez bir dalga gelecek
ve sen gideceksin

25 Haziran 2012 Pazartesi

sulu boya gibi olmalısın rengarenk yaşadıkça karışıp yeni renkler bulmalısın



Sevmem ben öyle iki şey arasında kalmaları ya beyazdır ya siyah net olmalı her şey buğulu camlar ardından kaç kere baktım hayata çok huzursuz o zaman her şey ağaçlar bile yerinde durmuyor kökünü dalını yaprağını çiçeğini toplayıp gel gidelim buralarda diyor onun olduğu yere gidelim … kendini büyütmeli insan büyümek dediğim yaşın güzelliğin değil … kalıplaşmışlıktan kurtulmalı sevmiyorsa bu dünyayı atmalı kendini buradan kovulmamalı kendi kendini atmalı . kendi dünyasına ..bir salıncak kurmalı orada lila renkler en beyazlar adsız renkler bulmalı kendi koymalı yeni isimler ve bir sallanan sandalyeden hayaller kurmalı kendi şehrinin ortasına orada uyumalı bazen orada büyümeli … herkesle olup tek yaşamayı öğrenmeli kendi ayaklarının üstünde durmalı .. yalnız ağlamak marifet değildir bağıra bağıra ağladığında kimseyi umursamamalı bazen … insanlar pasta kalıbına dökülmüş  fırına atılmış üstüne beyaz çikolata sürülmüş ve çileklerle süslenmiş çok lezzetliler ama aynılar … sen kendi ellerinden tutup çıkmalısın bazen o şehirden …başka dünyalara yerleşmelisin kimi zaman oralarda yaşayıp yenilikleri görmelisin … her şekli her şemali tanımalısın öğrenmelisin … adım attığın her yerde mutlu olmayı bilmelisin ve mutlu olacak sebepler bulmanın  o kadar da zor olmadığını bilmelisin ….papatya bahçelerinin ortasına oturup kendine taç yapmayı sevdiğini biliyorum onlarla süslemelisin saçlarını …rüzgar güllerini sevmelisin rengarenk olmalısın … çok gülersen de bir şey bulur bu dünya çok ağlarsan da sen aldırma sen sen  ol … boşver ne düşünürlerse düşünsünler çünkü nerede biliyorlar ki kendileri mükemmel mi ya da kime göre mükemmeller  ki … net ol .. camları sil yağmuru öyle izle ki doya doya kana kana iç  soğuk suları … bu gün çok güzel olacak senin için .. bu gün senin günün dün de senindi yarın da senin … sev çok sev …  ama mutlu ol mutlu et … birilerinin hayatlarını kısıtlamak için olma hayatlarında… bir şey sizi üzmeye kalktıysa ele ele tutuşup koşarak uzaklaşın o ortamdan sonra lafını bile etmeyin sımsıkı sarılın birbirinize ama dünya sadece size dönmesin … güvenin birbirinize sevmeden önce güvenin … öyle bir zaman ki insanlar birbirine haklı olarak güvenmiyorlar çünkü kollarında ağlayarak  gözlerinden dökülen kelimeleri buruşturup sokaklara atacak kadar insanımsı şeyler de var bu dünyada … bırak saçların savrulsun rüzgarda düzeltme … her fotoğrafa gülümse çünkü sana gülümsemek yakışıyor .. zorlaştırma işte hayatı  yaşa ...unutma ..canın yanacak bazen ama ‘gecenin en zifiri olduğu an güne en yakın olduğun an ‘ olacak bu sana hep umut olacak . herkese her şeyi söyleme haketmiyorlar biliyorsun .. ama herkesi dinleyebilirsin .. mutlaka bir şeyler öğretir sana .. en sevdiğin renk yap tüm şehri ışıkları kapandığında rengarenk olsun şehir o karanlıkta.. hep çalmak istediğin enstrümana hemen başla dinleme insanları yapamazsın derler genelde..dinleme tıka kulaklarını şarkı söyle … ve sen piyano sesine aşık kız sen şarkılar söyle yaz şiirlerini otur bulutlara dinlen biraz sonra şarkı söyle bazı şarkılarda dolsun gözlerin tutma kendini yağmur olsun gözyaşların biraz serinlesin ortalık sorun değil sonra gülümsersin zaten gökkuşağı olursun sen her yağmurun  ardından çıkarsın bir yerlerden … ..

sulu boya gibi olmalısın rengarenk yaşadıkça karışıp yeni renkler bulmalısın 

Çiçek gibi bir ay olsun diye

Yağmur yağıyor diye açtım camları,  Soğuk diye çıktım dışarı Bir bardak çay, yanında bir tutam çiçek , çayıma da bir dilim limo...