2 Aralık 2011 Cuma

Şekerli şeyler yediğimde tatlı olacağıma inanıyor olmam benim delinin teki olduğumu kanıtlamaz

Dünyama pembe bir kanat taksam ne kadar dayanır uçmaya gökyüzüm bilmiyorum
Gözlerimdeki siyah kalem yeşil olur mu gözlerim seninle ne dersin
Çikolata rengi kalpli terliklerim beni ne derece ısıtır bilemiyorum doğrusu ama onları seviyorum  …
Alakaya ‘’maydanozu’’ limon ve tuzla yemeyi çok seviyorum  …
Küçükken sevmediğim patlıcanın şimdi her yemeğini yiyebiliyorum  …
Ketçapla mayonezi  yakıştırmıyorum birbirne ,
kendimi bildim bileli ikisini aynı ortama sokmam  …
Hayatımdaki her şeyi not almam gerekiyor unutmamak için
 renkli kağıtları bu vesileyle sevmiş oldum
Bu gün topladığım sevgili dolabım yarın dağılacağını biliyorum kapılarını açtığımda kaçıp beni terk etme isteğine saygı duyuyorum  …
Her yediğim çikolatanın yüzümde bıraktığı tatlı izi seviyorum ben …
Şekerli şeyler yediğimde tatlı olacağıma inanıyor olmam  benim delinin teki olduğumu kanıtlamaz…
Bir şeyi saklayıp sonrada burda olduğunu unutsam da sorun değil nasıl olsa güvenli bir yerde deyip günlerce bulamadıysam kendime küfretme isteğime iyi davranmak gerek …
İnsanların günlüğü olur benim yarım saatte birliğim var …
Sanatçılara hayran olmam genelde şarkılarını severim seversem
 yani sonuç olarak normal olan da budur aslında ve sanırım bu yüzden biraz önce başucumdaki duvara astığım sıla posterini paramparça ettim yani sonuçta  oturup muhabbet etmişliğim yok ben senin  suratını her gün görmek zorunda mıyım dedim  hayır baktığımda bana bir şeyde hissettirmiyor ki hatun ama şarkı söylesin  saygılar !!
Zaten yırtmak ve kesmekten hoşlanırım …giymediğim kıyafetleri yıllarca atmayıp dursun ben ondan bir şey yaparım dediğimde tüm kıyafetlerimi camdan atma isteği içerisine giren anneme hak vermek çok normal çünkü pantolonlardan  etek çanta yelek  ….vs… yapan bir kızı var bayanın …
Hayır sadece kendi kıyafetlerim olsa sorun yok da
O değil de bir de kesip yaptığım şeyleri bir kere giyip sıkılmam paha biçilmez…
Sinirimi çıkardığım pasta malzemeleri ve evimin mutfağı affedin beni …
Şekerpareyi çok severim neden bilmiyorum ama sütlü hafif tatlıları hiç sevemedim ..hep ağır hamurlu yapımı zor tatlıları sevdim …
Sevmekle kalmadım ki bir de  gece gündüz yapmaya çalışırım diye bunları öğretmeyen anneme inat gibi oturup internetten sevgili Google ye .. şekerpare nasıl yapılır ? sorusunu sorup cevabı aldıktan sonra yapmayı denedim … yaptım ama ilk yaptığımda sadece şekli biraz bozuktu tadı gayet güzeldi…
Babam ne zaman eve gelse bu kız  ya  mutfakta bir çaba halinde ya da evde yoktur …en kötü ihtimalle evde ama odada masa lambasının ışığı yanıyor ve birilerine dert yanarken kağıtların çektiği çileyi görüyor …zaten o yüzden evimizin kapılarını camlı yaptı bence benim uyuma numaralarım yüzünden şimdi cama yansıyan ışık beni çok pis ispiyonluyor…
Açık kapıları hiç sevmem oturduğum odanın kapısı kapalı olmak zorunda güvende hissetme meselem vardır benim kimsenin anlayamayacağı …
Farklı şeylere bayılırım …
Hastayımdır kendini yaratılmış en mükemmel mahluk sanıp her şeyi anasının karnında öğrenmiş  olduğunu düşündüğüm  insanlara …
‘’özenti’’
Ayyy şuna bak yaa benden görmüş gitmiş aynısını almış gııııcııkk şeyy !
Peliiiinn kızım Buket seni çok pis kıskanıyor  baksana  şuna
Ya inanamıyorum o benim saç modelimden kestirmiş ya
Gördün mü gördün mü bak ne yapmış …
ya öyle boş geliyor ki sadece gülmek isterdim ama aynı zamanda da kibarca küfrediyorum…
konuşmayı çok severim ki bunu herkes bilir konuşacak da hep bir şeylerim vardır benim ama eğer susuyorsam !
sessizliğimden ben bile korkuyorum çünkü bu birilerine susuştur …
hayır kendimi neden anlatıyorum doğrusu bilmiyorum ama bunu okuyup da  eee napalım yani diyecek arkadaşlarda olacaktır … sonuçta toplum için bir sanat anlayışımız yok burda sanat için sanat yapıyorum tabi yaptığımın sanatın k sı olma ihtimali gibi bir şey bu ..
yazıyoruz da içimizden gelmese yazmayız dimi diyorum ya günlüğüm bir gün geçecek karşıma ‘’yeter beh bıktım senden hep ben mi seni dinleyeceğim biraz da sen beni dinle deyip ömrübillah daha sayfasını açtırmayacak bana …
kendime özgü olduğumu düşünüyorum yani en sevdiğim renk pembeyse sevdiğim içindir sen de sevdiğin için değildir anlatabiliyor muyum ?  bir tane geometri öğretmenim vardı çok severim kendisini 10 yıllık dershane hayatım boyunca sevdiğim nadir öğretmenlerden birisiydi …hep  anlatamadığım yer var mı derdi  konuyu bitirdikten sonra suçu bize atmazdı anlamadığınız yer demezdi siz anlardınız aslında ama ben anlatamamışımdır der gibi gelirdi bana çok hoşuma giderdi
egoist öğretmenlere hep gıcık olmuşumdur zaten …öğretmenlik gibi mükemmel bir mesleği onlar neden yapardı ki bana göre …
bence öğretmenliği sadece isteyenler yapmalı ki zaten ben bu konuya devam edersem eğitim sistemine kaptırır giderim biliyorum ama haksız mıyım yani oyuncak oldu ellerinde neyse ya yine sinirlendim …
peki lunaparka gitmeyi neden severim biliyor musunuz ?
izlemek için
çocukların suratındaki o keşfi yaşamak için ..
annelerin çocuklarına bakışlarını hayranlıkla izlemeyi  çok seviyorum …
çarpışan arabalara binerdim ama çarpmamak için gösterdiğim çaba !!! arkadaşım onun adı çarpışan araba çarpcaksın ki zevkli olacak dimi yok !
hele o küçük çocuklar hheyeyy ablaya çarptım ben anne bak gördün mü derlerdi yaa al yanaklarını sık öp öpe bitir …
‘’trambolin’’ ba_yı_lı_rım
Midem bulanana kadar pes etmem indiğimde de eşekten düşmüş gibi olurum …
Rengarenk olur bir kere lunapark sevilmez mi ?
Go kartta beni görmelisiniz sanki  kırk yıldır yarışlara katılıyorum da hep birinci geliyorum edası!
En son ne zaman bindim bilmiyorum ama sanırım şu an hadi deseler şu saatte giderdim …
İnsanları sessizce izlerim önce …pişkinlikleri yüze vurmam ama öyle bir an gelir konuşurum işte o an o an diyorum başka da bir şey de demiyorum …
Bir Barış manço öldüğünde bir de Barış akarsu öldüğünde ağlamıştım …
Şarkıların sözlerini severim ben …
Şarkı söylemek özgürlük bence sesin güzel olmasada kime ne dinlemek istemeyen dinlemesin zaten insanları mutlu etmek için mi söylersin şarkı kendini mutlu etmek için mi ?
Benim sesimle kimse mutlu olamayacağına göre benim cevabım kendimi mutlu etmek …
Yani şu an yanımdaki duvara resim çizmenin beni nasıl mutlu edeceğini düşündüm de harika olurdu…
Heh siz beni  valizimi sürüklerken hiç gördünüz mü ?  harika bir azim !!
Reklamları izlemeyi hani insanlar sevmez ya ben çok severim sonra da  ıı ıı bence böyle olmamalıydı şöyle yapsaydılar diye kırk yıllık reklamcıları eleştirebilirim bacak kadar boyumla…
Neyse benden bu kadar …ne yazdığımı da bilmiyorum geri dönüp de okumayı da düşünmüyorum biraz uzun oldu sanırım ..
Sonuç olarak bunları yazarken gülümsedim …
En güzeli buydu bence kendimi mutlu etmeyi seviyorum ..
Bana miniminnacıkken  üzüldüğümde ‘’kendine mutlu olacak sebepler bul ‘’ diyen arkadaşım !!!
ne dersin bir saat sonra uyanmam gerekmesine rağmen şu an uyumayıp bunları yazmaktan mutlu oluyorsam !!! ben kendimi mutlu edecek sebeplerimi bulmuş muyum ?


20 Kasım 2011 Pazar

Düşündüm de başlık bu olmalı

hiç huyum değildir bu gün ne yazsam demek, cümlelere büyük harfle başlayamamak gibi ...sılanın tüm şarkılarını sırayla dinlemeye yeminliyim bu gece dün konserine gidememiş olup kader kısmet demiş olmanın burukluğunu gideremese de bana çok şey anlattığını biliyorum ..şimdi her şarkıdan bir cümle seçmek geliyor içimden ve bu gün bitmek bilmeyen baş ağrıma gelsin tüm yazdıklarım ...aslında hayatımda başımı ağrıtan her şeye gelsin ...soğuk biliyor musun havalarda bugünlerde ne alaka deme yani şu kaloriferin yanında ayaklarımın buz gibi olması çok fena yaa ve tabi şunu da aklıma gelmişken söylim de en az dolabımın içi kadar karmaşık olan kafam seviyorum seni de
değerini bilemedim affet kaybediyorum seni ne dersin ...ve sevgili midem olmaz bu gece olmaz ağrıma yaa yapma bunu bana söz bi gece izin vericem öldürene kadar ağrımana ama bak şimdi seni adam yerine koyup konuşuyorum ya tamam mı canım hadi bakim hıh ! bide içimdeki ses bak sen bu aralar kaşınıyorsun hiiç hoş olmuyor ama lütfen az akıllı ol  ! hangi şarkıdan başlasam bilmiyorum ama bu baş ağrısına iyi gelicek olan ağrı kesiciyi almamak konusunda inadım inat da her şeyi geçtim ben bu cümlelerin sonunu getirmekte güçlük çekiyorum yani bir başlıyorum büyük harfleri tenezzül edip kullanmıyorum bir de üstüne üstün noktayı koymak zor geliyor ama olsun benim üç noktam var ...o bana yetiyor ya en sevdiğim noktalama işareti ...ve ve ve kalbim buz gibi kafam kazan misali ellerim sıcak ölcek miyim nolcak birazdan iki tane melek gelcek hadi kalk gidiyoruz gel bak sana pamuk helva vericez dicek gibi hissediyorum da o yüzden dur azcık süslenim melek tacımı bari takim diyorum yabancılık çekmesinler ya da beni görünce ' kanka bırak ya bu bizden biraz daha takılsın derler belki ' huh cümlenin başını unuttum ...eh kafanda bir çuval şey taşırsan başka bişey olmaz ufh sanırım sağ bacağım uyuştu hissetmiyorum...oley oley şimdi aklıma geldi benim bissürü tane aburum cuburum var çeşitli çikolatalarım ice tea şeftalim ve tatlının ardından yiyebileceğim tuzlularım ...durum vahim cidden yemeye tatlıdan başlarım sonra tuzlu yiyesim gelir ardından tatlı ve sonra tuzlu yani ben tamam bence bu kadar yeter diyene kadar ve midem yeter lan çöp kutusu muamelesi görmekten bıktım senin hayatında diyene kadar bu kısır döngü devam eder..ve şu an başlamış bulunmaktayım saat 02:02  21.11.2011 öyle baktım görünce yazdım filan  öyle yani...tepemdeki  sıla posteriyle dinlenen şarkı iyidir iyi ...neyse konu daha fazla değişip saçmalanmadan ben bu yazıyı terkedip asıl başta yapıcak olduğum şeyleri yapmalıyım ama sadede gelemiyorum o yüzden şimdi ben bu sayfayı terkediyorum ...

8 Kasım 2011 Salı

Sıradaki film sevip de kavuşamayanlara gelsin ~~


aşk sen nesin nasıl bir şeysin nasıl bu kadar mükemmel olup bir o kadar da acı verebilirsin ..işte ben bu yüzden romantik komedileri seviyorum tam ağlamak isterken güldürüyo tam kahkahalar atarken bir ağlama hissi veriyor ımmm şey sanırım sadece bana yapıyor bunları ama romantik komedi filmler kesinlikle güzeldir ...içinde komik olan her şey güzeldir mesela genelde onlar mutlu sonla biterler ve ben sonunda hep gülümserim oley beh oleyy biliyordum gibi tepkiler veririm hatta sinemanın ortasında işte bu yaaa diyip bir alkışlama hissi gelir de ben kendi kendime otur yerine çakıcam şimdi bir tane sana görüceksin derim ve bu şiddetten ötürü sessizliğimi korur cici cici montumu alır çıkarım salondan ...ve sonrasında yaa ufh çok mutluyumm çok güzeldi ve ben mutlu sonlara bayılırım derimmm bütün günüm sırıtarak geçebilir ve ben o filmi muhtemelen 297428346 kez daha izlerim aynı ifadeyi tekrar oluştururum suratımda yeni bir filmi sevene kadar herkese onu tavsiye ederim
ve küçükken korku filmlerini izlemek için can atan ben (küçüklerkorkufilmiizlememeliyasağınıçiğnemeyebayılırdım
eğerfilmartıyediysebenofilmeölebilirdimkorkudan
geberirkenofilmiheycanlaizlerdimve
ogeceuyuyamasamdakimseye
bellietmezyorganınaltında
hayalkurarsalaksalakşarkısöylerdimbirigelirse
huzurlauyuyomuştaklitiyapardım
sakınbunlarıböyleyazıyorum
diyeküfretmeyinsiziseviyorum) büyüyünce korkuyorumm beeeenn diyerek izlememeyi tercih etmeye başladım ayrıca da çok sahte geliyor bana korku yani ''korkucaksın sen bu filmde kızım yihahahaaa '' diyor sana ve sen de '' hıh görürsün de bakarsın kormam ki ben diyorsun ...gerçi benim küçükken yaptığımla aynı şey ama olsun saçma işte ..neyse aksiyon filmleri zaten gerilim yani benim gerilmek için o filmlere ihtiyacım yok ki gün içinde kendime daraltıcak  bir sürü aksiyon bulabilme gibi bir kabiliyetim var ...ve dram,romantik ehhh be hatun senin neyinee romantik film sen mutlu sonları seversim ...
-uf ama nerden bilicektim ki sonunu kimse bana söylemedi napsaydım yani en son partı izleyip sonra mı karar verseydim ben bu filmi izlemim en iyisi diye 
-eh sende haklısın ama kitaplarda yapıyosun bunu tabi filmde yemedi dimi .
-cık yemedi valla 
-romanların du bir son sayfasına bakim diyen bir şakasın sen biliyorsun dimi
-filmlerinde sonunu insanlara söylemek için can attığımı unutma 
  huh tamam ama susuyoruz artık tek bir kişi konuşsun aynı diana ve mary gibi oldunuz 
her neyse ... 
film aslında çok güzel başlamıştı aslında sonuna kadar çok güzeldi aslında aşk olan her şey güzeldir..kesinlikle kimse ben aşığım demesin bana ..aşk bu yaa bu sonunda herkesi ağlatan şey yaşarken ölümüne yaşatan şey ...şey iştee şey..anlatılamaz ki o yaşanır...kaç kişi bekler ya kaç kişi yıllar sonra aynı aşkla sever kaç kişi onunla ölmeyi göze alır ...aslında herkes ister böyle filmlerden etkilenir ama iş yaşamaya gelince ...
hiç vazgeçmeden sabırla...50 ilk öpücükteki gibi aynı ...bu filmde bana hafiden onu anımsattı ...ama o mutlu sondu beh ...ama bu öyle değil aslında neden yaa kime göre bak ben mutsuzum şu an neden öldüler diye ağlıyorum böğğre bööğğğre ama belki onlar mutludur çünkü birlikte öldüler ..iki zıt duyguyu saniyeli aralıklarla yaşamak bana has bir şey olmalı şimdi ben mutlu muyum mutsuz mu ağladığıma göre mutsuzum ama her gözyaşı acı vermez mutluluktan olanlarda var ya da neden ben böyle bir şeyi hiç yaşamadım ki diye bunalıma girmiş de ağlıyor da olabillirim ya da '' kızım boşuna hayal kurma kimse sana oturupda 365 gün mektup yazmaz '' diyen sol tarafımdaki melek yüzünden ağlıyor olabilirim..ve ben aslında hayallerimdeki o sallanan sandalyeli evde kendi kitabımı bir aşka okurken gün batımında oturduğum yerden kalkıp gün batımının resmini çizebileceğim bir atolyeye sahip olabilceğime inanmayı seviyorum yağlı boya yapma isteği içerisindeyim son zamanlarda ama henüz malzemelerimi alamadım ve benim bir atolyem yok ilk resmimin adı sen olabilirsin belki de ne dersin ..''gelecekteki sevgilim'' gün batımı güzeldir gün doğumu kadar aslında hayatın en güzel anlarında seninle olmayı dilersem kabul olur musun ? seninle ağladığım filmleri sırayla izlemek istesem ne dersin ...eh ağladığımda susturmalısın beni ama ya da ben senin yanından kaçabilirim dedim ya ağlayınca çirkin oluyorum sadece gözlerime bakabilirsin o sıra da bir tek onlar güzeldir her daim ...ımmm şey güldüğüm filmleri de izleyelim olur mu bir de benim fotoğraflarımı çeker misin ? sen çok güzel fotoğraf çekersin bana baktığın gibi güzel olsun fotoğraflarım çünkü onlara evimin pembe duvarını ayırmak istiyorum ...ve benimle sabahları bisiklet sürmeni istiyorum...ve bana sinirlendiğinde bana sesini yükseltmezsen sevinirim ...ben yol kenarında yürüken arabayla yanımdan geçip sonrada beni farkedip geri döndüğünde beni hiç konuşmadan dinlersen sevinirim biliyorsun ...çünkü o sırada ağlamaya hazırımdır sen de beni gülümsetmeyi seversin ...bense yazmayı severim seni anlatırım bir kaç satırda ya da koskocaman bir paragrafta anlaştık mı...ben seni yıldızlara anlatırım gökyüzüne kurduğum salıncakta sallanmana belki izin verebilirim ama yağmur yağarsa seni koruyamam ki o yüzden çok durma sen ıslanma benimle birlikte ...bana msallar anlatır mısın... ben uyurken seni duymuyomuş gibi yaparken sen bana çikolatalı masallar anlatır mısın ? sessiz şarkılarında ellerime dokunur musun ..ellerin ne kadar küçük böyle diyebileceğine yemin edebilirim istersen deniyelim ne dersin ..ve ben de sana ...evet doğduğumda 2 kg 650 gr m doğmuşum ..ellerim kuş gibiymiş ...minicik yine öyle  diycem muhtemelen sonra  niye benim ellerim küçükmüş bence senin ellerin büyük diyip sana kızıcam sen de bana gülümsiceksin işte tam olarak böyle olucak dimi..ne dersin ben de bizi roman yapar mıyım ...bu hayatı seninle roman olsun diye yaşar mıyız ..ama lütfen  mutlu son olsun ...sen beni ağlatma hiç olur mu yok illa ağlatıcam diyorsan mutluluktan olsun lütfen ...''gelecekteki sevgilim'' sana ilerde bir sürprizim olucak...şimdi sen bilmeden yanımda ol yeter ... sesini duymak da güzel ...ben sürprizlere bayılırım çok pahalı hediyeler istemiyorum senden ama bana küçük bir not yazıp bir yerlere saklayabilirsin mesela benim sana yaptığım gibi ...bana bir resim çizip hediye etmek istersen onu ömür boyu saklayabilirim ..ya da ben uyurken üşüdüğümü hisset ve üstümü ört yeter ...cep telefonuma alarm kur gecenin bir vakti çalsın ben de off bu ne ya diyip uyanıp telefona baktığımda gülümsiyim ...seniseviyorum yazamasa da olur ...sadece bir şey yaz güldür beni o saatte olur olmaz sev beni ...ama sadece sev..bıkmadan ..usanmadan ...yorulmadan sev...çünkü ben bile bazen kendimden yorulurken senin bana dayanmanı istemek çok çok çok şeker bir şey...ımm ''gelecekteki sevgilim '' benimle sokak ortasında dans edebilcek kadar deli ol olur musun  ..bana hediyeler alma benim için bana hep gülümse ...ben ağladığımda sen ağlama ama gözlerin dolsun ...seninle birlikte legolardan şehir kurmak çok eğlenceli olurdu ...legoları da çok severdim...hala çok severim ama seni daha çok severim ..bana renkli boya kalemleriyle dolu bir fanus alırsan seni çizebilirim ...şimdilik hoşçakal !!! 





kendimdenbirşeyleraramadanizlediğimbufilmdekendimibuldumben~

7 Kasım 2011 Pazartesi

Pembe balerinli hayaller

Bazen öldüm...
bazen uyku sandım ölümü uyudum uyanmamaya yeminli bir şekilde ..
bazen gülümseyerek uyandığım sabahıma ağlayarak kapadım kapılarımı...,
bazen de yağmur yağarken çıkan gökkuşağı gibi ağlarken güldüm ...
ben her telden çaldım kendi dilimde şarkılar yazıp kendi dilimde dans ettim...
hatta ben dans ederken şarkılar söyleyip ağlayabildim.
ben bazen yaşadım ...
bazen mutluluktan öldüm..
bazen bale yapmaya çalıştım ..parmak uçlarımda dans etmeye çalışma çabam görülmeye değerdi
bazen bir şarkının sözlerine göre yaşadım
en sevdiğim tatlıyı sona bıraktım hep ...
en güzel anları yazmadım sadece yaşadım ...
bazen külkedisi oldum
bazen pamuk prenses
bazende öyle bir figüran çizgi filmde
sahneye çıkmak için sırasını bekleyen ...
ben eğer bir yere uzanamadıysam önce parmak uçlarımda çabalarım
yok olmuyorsa hemen sandalyeye çıkarım
ama ne yapar ne eder uzanırım oraya ...
fotoğraf çekinmeye bayılırım mutlu olduğum her an ölümsüz olsun isterim ...
fotoğraflarda saklarım her şeyi ..
sallanan sandalyeler olsun rengarenk hepsi de benim olsun mesela
bir de türk kahvesi olsa ne içilirdi şimdi ...
kitap okurken kaç kişi altını çizer bilmem ama
ben ikinci el kitaplara bayılırım ...
her kitapta bir iz olsun isterim..
dergilere günlük muamelesi yapabilirim...
magazin sayfasına bir kaç kelime sıkıştırılmış dergi bulursanız o benimdir..

ve sen..
peki sen ...
neden sadece üç noktasın
yada bir ünlem neden sembollersin sen
neden ben değilisin ...
peki sen neden soru işaretlerisin ...
neden şarkıların rüzgarısın ...
sen bir gitarın telisin sanki
onu bunu bırak da
susadın mı sen hiç yağmurlu havalarda...
şemsiyenin altında ıslandın mı...
güneş seni yakarken sen üşüdüğünü hissettin mi...
bir yıldız kaydıda sen dilek tutmayı mı unuttun ...
sen misin yoksa kahve falımda çıkan ...
neyse işte her neyse ...ben benim sen de sen ..
iyi de..neyse tamam sustum gitti ..
güle güle kullan sessizliğimi



~iyitamamdaehbekızımsenböyleheryazıdığınşeydekendinideşifreediceksen
işimizvarseninleneyazdınsenşimdiburayayokben
şöyleyimyoksenşöylesinkırkaleminioturoturduğunyereyazasımgeldikendikendime~

2 Eylül 2011 Cuma

Küçük bir kar damlası

Kar tanesi tadında bir gece

Güneş soğuktan kaçıyor mu ne ...
Pamuk prenses bal kabağı
Saat 00:00
Yedi cüceler atlarıyla küçük kibritçi kızı soğuktan kurtarıyor...
Masal tadında bir gece
Annenin sana gözlerini kapaman için yalvardığı dudakları 
Melodi tadı var ellerimde...
Kulaklarımda sessizliğin sesi bir benim duyduğum...
Bizim diyarların delisi benim...
Sizinki sen mi?
Duyuyor musun kemanın ağlayan aşkını?
Beni çağırıyor
Yemyeşil gözlerim ...heryer yemyeşil
...
Gökyüzünde bir gelin 
Arkasında nedimeleri
Beyaz çiçekler atılıyor üstümüze
Kar tanesi tadında bir gece
Biri mektup mu yazıyor yoksa
Siyah bir kağıda beyaz mürekkepli kalemiyle
Saçlarıma damladı kalemin mürekkebi...
Yaşım daha genç benim bırak saçlarım simsiyah kalsın
Dokunma sakın tenime
Pembe benim yüreğim taşıyamazsın
Bir çocuğun elleri kadar küçük
Umutları kadar büyük
Hayalleri kadar gerçek
Kar tanesi tadında bir gece
Bu gece 
Bembeyaz bir gece

29 Ağustos 2011 Pazartesi

Aşk Tesadüfleri Sever

hiçbir neden yokken,
ya da biz bilmezken tepemiz atmış
ve konuşmuşuzdur...
onca neden varken
ve tam sırası gelmişken
hiçbirşey yapmamış
ve susmuşuzdur...
aynı anda aynı sessiz geceye doğru
içim sıkılıyor demişizdir
aynı sabaha uyanırken
kimbilir
aynı düşü görmüşüzdür
olamaz mı?
olabilir. 

onca yıl sen burada
onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu eylül akşamı dışında

belki benim kağıt param,
bir şekilde, döne dolaşa
senin cebine girmiştir
belki aynı posta kutusuna,
değişik zamanlarda da olsa,
birkaç mektup atmışızdır
ayın karpuz dilimi gibi
batışını izlemişizdir deniz kıyısında
aynı köşeye oturmuşuzdur köhnede
belki de birkaç gün arayla
olamaz mı?
olabilir.

onca yıl sen burada
onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu eylül akşamı dışında.

bostancı dolmuş kuyruğunda
sen başta ben en sonda
öylece beklemişizdir...
sabah 7:30 vapuruna
sen koşa koşa yetişirken,
ben yürüdüğümden kaçırmışımdır
aynı anda başka insanlara,
seni seviyorum demişizdir....
mutlak güven duygusuyla,
başımızı başka omuzlara dayamışızdır
olamaz mı?
olabilir.

onca yıl sen burada
onca yıl ben burada
yollarımız hiç kesişmemiş
şu eylül akşamı dışında

Sigaramın dumanı da dumanı

 Pencerede oturmuşum, oturmuş,
Türküler tutturmuşum, tutturmuş
Şu garip baş bir yerlere vurulmaz
Gurbet ellerde gayrı durulmaz.

Sigaramın dumanı da dumanı
Yoktur aman şu yarimin imanı
Sigaramın dumanı da dumanı
Yoktur aman şu yarimin imanı
Bağrı yanık dostlara da merhaba
Boynu bükük eşlere de merhaba
Pencerede oturmuşum oturmuş,
Türküler tutturmuşum, tutturmuş
Kaç yıl oldu söz verip de gideli
Tükendi bitti ömrüm çileli
Kıvrılsa da tütünümün dumanı 
Elimdedir şu aklımın dümeni
Bak buraya ey zalimin adamı
Vardır elbet her şeyin bir zamanı
                                                      

Bence okumayın çok sıkıcı ...yazarkenki tüm suratsızlığımı yansıtmış olabilirim

Hiç eğlenceli şeyler yazamıyorum bu aralar ...o yüzden kendi yazdıklarımı bir daha okumamayı tercih ediyorum ..yazmaya ilk başladığım zamanlarda da yazdıklarımı okumazdım bir daha o yüzden yazdığım hiç bir şeyi ezbere bilmiyorum ...Zaten  moralim bozukken ağrıyan mideme rağmen güzel şeyler yazmak çok zor olurdu herhalde... yine de her şeye rağmen gülmeyi başarabilen ben her yeri kurcalıyorum ama hiç bir şey bulamıyorum kendime gülebilmek için ...hepsini dibine kadar tüketmişim ..bitirmişim ....Sıkıldığımda assolist edasıyla şarkı söyleyip eğlenirdim ...sonrada kendi sesimden kendim yorulur susardım...Bir günü bir geceyi bir şarkıyla bitirebilirim ...hiç dinlememiş edasıyla aynı tonda ona eşlik edebilirim...Hiç gündüzünü görmediğim gecelere uyanmışımdır bazen ...Bayılırım ben külahta dondurmaya ...sesim kısılmış ölüyorum öksürmekten nefes alamıyorum ama hala elimde dondurmam geziyorum sonra tekrar alıyorum ve sonra tekrar ...her seferinde ayrı bir sevinç yani ben bununla bile mutlu oluyorum ...zor mu görünüyorum.. düşününce ne kadar da kolay bir insanım ...Ne bilim öyle işte aslında anlatacak çok şey var da lafı dolandırıyorum dökülürüm muhtemelen yakında ...

28 Ağustos 2011 Pazar

~OLSUN~Vişne çürüğü tadında hayaller de güzeldir



               Kelimeler bir gün biter mi dersiniz...
                 Ben bir gün susar mıyım? 
                   Anlatacak bir şeyim kalmaz belki bir gün 
                     Belki de kelimeleri tüketmiş olurum ....
              
                        Saklambaç oynarım belki bir gün kendimle ..
                     Beni bulmayı unutur musunuz ?
                 Peki ben bir yıldız olsam 
             Hangisi olduğumu bulabilir misiniz?
          Mesela ben  gökkuşağının hangi rengi olurdum dersiniz...
       Tüm renkler mi?
             
       Bu fotoğraf karesinde hangi vasıfla yaşıyoruz ?
          Hangi şehrin masalıyız biz ?
             Hangi masalın  yalanıyız?
  
                  Vişne çürüğü dudaklı bir kızın renginde  benim aşkım
                    Öyle donmuş elleri de gidiyormuş da uzaklara bilmem neymiş de
                      Gitti biliyor musun? gerçekten gitti 
                   Ve yaşamı bir oyundu ...
                Oyuncak oldu ...güle güle kullanın hediyesi olsun ...
            Bir kelebek gibiydi ürkek ve telaşlı...
        Tek bir günlük ömrüne inat yaşamış bir kelebek gibi ...
     Sonun yazılmamış romandı onun ki ...
 Yazılamayan ...

                   
          
    

27 Ağustos 2011 Cumartesi

YAŞA BENİ ...BEN BUGÜN 'SON'SUZUM

Başka bir şehrin sabahında uyandım bugün ...
Başka bir şehrin gecesinde izledim yıldızları ...
Başka sokaklara attım adımlarımı ...
Başka telden çaldım bugün ...
Senin bilmediğin dilden söyledim şarkılarımı ...
Başka bir yorgunluk üstümde ...
Gülümseyen gözlerimde başka bir suskunluk ...
Solmuş dudaklarım ne pembe ne de sen ...
Kum saatinde ki son taneyim ...
Bugünün son saniyesiyim...
Tuttuğun son dileğim...
Son duayım avuçlarında...
Son yağmur damlasıyım sana düşen ...
Son yıldızım sana parlayan ...
Ölümüne aldığın son nefesim ...
Son bir parçayım bul beni ... 
Son gülümsemeyim dudaklarında ...
Son bir günüm..sakla beni..
BUGÜNüm.. yaşa beni SONsuzum...






15 Ağustos 2011 Pazartesi

Sever misin ?

melek kalbimden  papatyalar yollasam sever misin beni
baloncuklar yollasam
içine şeker doldurup tatlı tatlı
ne dersin...
git çok uzaklara...
git ..
ben rüyalarımda uçabiliyorum ki bulutlara bile ...
Gelirim yanına minnacık öperim;
sora da uyandırmam ki seni ...
üstünü de örterim
sonra da...
''Giderim'' diyeceğimi sanıyorsan
pışııııkkk hıh gider miyim hiç
sessiz sessiz izlerim seni ..
ama napim uyurken çok tatlı oluyorsun ...
sıkılırsam sana kurabiye tadında şarkılar söylerim ...
resim çizerim yıldızlardan ...
geceden güneş yapar ısıtırım seni ...


peki  o zaman sever misin?

son durakta inecek var ...

Roman olsun diye yaşıyorum sanki bu hayatı ...yazsam  yepyeni bir tür çıkar ortaya ... ağlasam mı gülsem mi bilemedim ki.. öyle tepkisiz kaldım... hayata bir saat geç kaldım bugün ... saati bekledim gelsin diye ama çoktan geçmişti ...

12 Ağustos 2011 Cuma

Konuşmanın yaramadığı zamanlardayım...

İşte ben bu suskunluğa nefretimi kusarım tüm öfkeme gülücükler ekler siyahları rengarenk boyarım senin ruhun duymaz ..Gözlerinde kaybolurum ...Sen beni boş sokaklarda ararken ben aptal bakışlarımla izlerim seni ve parmak uçlarımda atarım her adımı uyanma diye .Dinlerim sadece .. Konuşmanın yaramadığı zamanlardayım  sayfalardan taşıyorum şimdilerde..

Öyle bir anlığına gelen aklındaki bana öfkem ~

Hep birileri gider ve hep birileri üzülür huyumuz kurusun bayılırız dimi   ardından ağlamaya kimisi ben gidiyorum der kimisi de haber vermeden gider kimisi de kazık çakar hayatına atsan atamazsın satsan satamazsın ... Bulutlardan hayaller kurar  üzerinde uyuruz ... yazdığımız her satıra kilit vurabiliriz böyle de bir yetenek vardır bizde ...Biz gider en olmazı buluruz ...sonra oturur her şarkıda onu ararız ...her film de ona ağlarız eh biz buyuz biz romantik komedi tadında yaşarız aşkı bile ...hep gülecek bir şeyler vardır kıyıda köşede biz kumbaramızda bunları biriktirmeyi severiz ....masal perilerine inanırız saat 12 den sonra her şey eski haline gelicek korkusuyla kapatırız gözlerimizi .... bir gün tam  gülümser ki melek yüzümüz işte o an düğümlenir boğazımıza hıçkırıklar geçmişimiz vizyonda izlenme rekorları kırar biz günümüzün tadını alamazken ....

s----- mavisi

Her şeyin aynı anda çok güzel olmasını bekleyen de kabahat  yok olmaz yani imkansız o iş yaş sen gir bunalıma diye illa bir şey olur fazla  mutlu olmayacaksın  başa bela ... sakın hayatın normal gitmesin tamam mı birden karşına  bir iş çıksın ya da sen kendini daralt diye ara dur fazla yorulmazsın inan zaten hazırda bekliyorlarmış gibi pat diye karşına çıkıverirler.. Bide hani derler ya bir şeyi çok istersen yaparsın  yalan yaeeaa yok öyle bir şey istiyorum işte hadi olsun bakalım gayet de çok istiyorum yok benim daha  öncede başıma geldi..bir şeyin olması gerekir ama olmaz ve ben çileden çıkarım ağlarım zırlarım derken hiç bir şey değişmez ama en güzel yaptığım şey yağmur yağarken dua etmektir o da elbet bir gün kabul olur heralde ...uykusuzlukdan ölürken uyuyamayan bir ben var benden öte tutup kafa göz dalasım geliyor ona ...hele ki bir ben var ınun ağzını burnunu kırasım geliyor ... birini de bağlicam bir sandalyeye önüne de koyucam iktisatmış miktisatmış okusun yedi yirmidört belki o zamn yüz bekler o sınavlardan ama yok o çok çalışkan ki zaten o hep yüzlük kağıt veriyorda hocalar işte tipine bakıyorlar ı ııı bundan bir şey olmaz diyorlar heralde o yüzden hep beklediğinin azıcık altında alıyor yavrucak napsın ... dimi dimi ...şimdi de dertler derya oldu bizimkinde napsam derdine düştü ... ondan yani yoksa yüz kere kafayı gömüm yatardı uykusu olacak da uyumayacak heh hee  ... ....... mavisini görür gibiyim ...

7 Ağustos 2011 Pazar

İSTANBUL ~

İSTANBUL ~ aşksın desem ne dersin hayatsın desem .... özledim seni desem ...beni götürdüğün.. adını bilmediğim odanın manzarasından görüp işte buraya buraya gidelim dediğim o yeri özledim ....kaybolup yanlış sokaklarda seni aramayı özledim ...sesimin yankılandığı boş gecelerde kalmışım ben al beni o gecenin sabahına götür ..getir zamanı geri  İSTANBUL~ takvimlere yaprak ekle ..yüzümdeki gülümsemeye bir yudum daha serp...bir çizgi al yüzümden seni ekle bana seni ekle minicik dediğin kalbime ...İSTANBUL ~ tut ellerimi tut ve bırakma bana şarkılar söyle ...aynı sabaha uyandır beni ya da bırak kalsın başka şehirsem ben ..o şehirde uyuya kalayım sana ...

Masal Olsam ~


Bir varmış bir yokmuş ya hani  masallar ülkesinde bir prenses yaşarmış işte ben o ülkeye gitmek istiyorum   o  masalın en güzel kızı olup o kitapta kaybolmak istiyorum...Herkes kendi hayatının yazarı değil mi sanki ...biz çizmiyor muyuz kendi tablomuzu...İşte ben de bir puzzle ın kaybolan parçası olmak istiyorum ...beni bul istiyorum bul ve birleştir parçaları...Ben görmeyen gözlerine ışık olmak istiyorum duymayan kulaklarına melodi dokunamadığın ellerde ten olmak istiyorum ...ben aslında melek de olmak istiyorum kanatlarım olsa her gece çizgi filmlerdeki gibi uçsam ...uçsam...kaf dağının ardından izlesem seni...küçükken gördüğün rüyaların olsam ...çizdiğin resimler dinlediğin sessizlik olsam ...ıssız bir ada olsam da sen kaybolsan bende...ayna ayna söyle ona desem o da anlatsa dünyamı sana ... küçükken hayalini kurduğum masal perisi olsam ...sihirli bir değneğim olsa da herkese mutluluk dilesem ...her yüze kahkahalarımdan tebessüm versem ..Uyuyan güzel olsam ve sen beni uyandırmaya kıyamasan sonsuza kadar uyusam ..

6 Ağustos 2011 Cumartesi

Oluruna Bırak !

Sıla hep 'OLURUNA BIRAK '  dese olmaz mı ? çok fena her şeyi oluruna bırakasın geliyor ..böyle bir rahatlık bir sakinlik çöküyor üstüme anlatamam nolur şu kadın bana hadi yat artık uyu artık bilgisayara bakmaktan şaşı olacaksın ya da ne bilim kalk ders çalış filan da desin... OFF ilham gerek ben ilham bak çok fena şarkı söylerim ama sesim kısık bu bir işaret sanırım bir süre susmalıyım yanlızken bile kendinden gayet emin bir şekilde yılların sanatçısı gibi şarkı söylerim de şu an ki sese ben bile katlanamıyorum..nerden nerelere geliyorum şu olaydan olaya atlayıp sonra ben ne anlatıyordum ya demelerim yok mu çak ağzına sussun yani ..ama yok sen yine de öyle bişey yapma sonra ters etki yapmasın da ..haydi bakalım hava aydınlanmaya başladı yatma vaktimiz de geliyor yavaş yavaş malum PAZAR haftanın en ballı günü .dozer seslerini duymamak ne güzel olurdu ~bu arada A. uykunun dibine vurdun yine muhtemelen ben uyuduğumda sen uyanık olacaksın  bir yerde muhtemelen görüşürüz ikimizin de uyanık olduğu bir zaman diliminde ..aynı yöne giden iki araç kaç saat sora yanyana gelir problemlerine döndü biri bilmem kaç km hızla gidiyor...

Penthesileia

 Sadece yanında olsun yeter ...yeter sadece sesini duymak sana ....yeter kokusunu hissetmek başka bir tende...
aynı şarkıyı bin defa üst üste dinlersin ya sen ....işte ben o şarkıyı  her dinlediğinde aynı tepkiyi verebilmene aşığım meleğim...hiç dinlememiş gibi...hiç duymamış gibi daha önce ....ve her sabaha gülerek uyanmak ...hiç bir şeye değişilmez ...nedensizce güleriz birbirime bakarız ve güleriz kimi zaman da birbirimizin gözyaşına ağlarız...kıyamayız kimsenin bizi üzmesine ... saatlerce konuşabilmeyi başarabiliriz biz hiç görüşemiyormuşuz hiç birbirimiz göremiyormuş gibi ..hayatı 'İNCİR REÇELİ' modunda yaşamaya bayılırız...yüzümüzün gülmesi için gerek var mıdır fazladan bir sebebe biz küçük şeylerden mutlu olmayı çoktan öğrenebilmişlerdeniz meleğim.....
Biz saniyelere sığdırırız 24 saati sayfalarca anlatırız..Aynı fotoğraf karesine sığabilir aynı sahnede farklı insanları farklı hayatları oynayabliriz ....
Aynı sabaha bizim günaydınlarımız aynı geceye tatlı rüyalarımız ..
neyse sonuç olarak tek suçun beni tanımak bu yüzden sıradaki şarkı sana gelsin Penthesileia .

Çiçek gibi bir ay olsun diye

Yağmur yağıyor diye açtım camları,  Soğuk diye çıktım dışarı Bir bardak çay, yanında bir tutam çiçek , çayıma da bir dilim limo...