16 Aralık 2013 Pazartesi

...

   


Şu an nasıl mutlu olduğumu görmen gerekirdi  çünkü ben ne kadar anlatsam da bildiğim kelimelerle yetmeyebilir... Dün gece uyuyamıyorum diye ettiğim dualar ters etki yapıp uykumu kaçırdığı için sabaha kadar uyumadım ...zaten canım sıkkındı yine geleneksel ağlama günlerimden biriydi sanırım yatıp kalkıp ağladım istediğim hiç bir şey olmuyor ... her şeyin sonucu açıklanıyor ve ben kaybediyorum diye ... neyse bir ara dalmışım iki saat sonra tekrar uyanıp koşturmaca işlerimi halledip geldim uyudum uyandığımda saat gece yarısını geçmişti zaten ... öyle böyle biraz oturdum sonra resim yaptım önce portre yaptım kafası kocaman vücudu küçük bir kız çizdim ama rüyanda görsen korkarsın sonra dedim ben hiç manzara çizemedim beceremiyor muyum acaba dedim ve sonra anladım ki hakketen o konuda yeteneksizim ... babam hep derdi zaten sen de yetenek yok kendini kandırma iki çizik attın diye ..sonra resim kağıdının tersini çevirip oraya iki üç tane dağ kondurup ortada doğduğunu hayal ettiğim ama asla inanmadığım bir güneş koydum ...aslında bu bir deniz manzarası olmalı diyip dağın hemen önüne okyanus hayal edip ayak bileklerimi geçmeyen taşlı, boklu bir dere çizdim sonra baktım olmayacak bıraktım kağıdı kalemi ben blog yazim dedim ...sayfama girdim... 
okumaya başladım 
bir taraftan okuyorum bir taraftan gülüyorum bir taraftan da engel olamıyorum ağlıyorum yani ama nasıl güzel bir şey anlatamam ... en az beş kere okudum..kalın kafalı mısın tek seferde anlamadın mı diyebilirisiniz ama öyle zevkliydi ki okumak... ayrıntıları kaçırmak istemedim ...
  Hep ben kendimi anlatırdım en güzel kelimeli seçip kendime kombin eder giydirirdim...Çok az insanı severiz demiştim ya o çok az insandan biri benim için ... her şeyimi paylaşıp yanında kolay kolay salya sümük ağlayıp böğüre böğüre gülebileceğim istediğim kadar saçmalayabileceğim biri ... ''Erik ''
sana ''haklısın'' demekten hiç yorulmayacağım sanırım ..
bence yazmak yaşamak gibi bir şey ve sana çok yakıştı ... hemen bu yazının ardından kendime benim olduğumu kimsenin bilediği bir blog açıp her şeyi rahat rahat yazıcam ...belki o zaman geceleri  daha rahat uyurum ... ya da günlüklerimin saklı olduğu kutuyu açıp artık birileri okusun da anlasın  filan diye mi beklemeliyim bilmiyorum ... şimdi kim ne der diye  düşünmeden yazıcam ... belki de bana iyi gelen şey gerçekten bu ... kimseyi kırmak istemiyorum diye diye beni yaralayan insanlardan kaçmak da bir çözüm müydü bilmiyorum... kaçmak çok kolay ve benim hiç düşünmeden beynimi hiç kullanmadan sonra nolur demeden yaptığım bir şeydi ... kapıyı çarpıp çıkarsam beni durdurun olur mu ...şehrin kapısı olsa o kapıyı da çarpıp gidicem o derece ...
  hiç silmeden yazıyorum şu an mesela yukarı dönüp baksam kim bilir kaç cümleyi bu olmamış bu çok alakasız salak mısın kızım sen ne anlatıyosun diye silerim muhtemelen ...eylem bildirmeyen öyle hareketsiz duran cümleler varsa ben de onlardan kurabilirim ...
 huzur isteyen insanlar emin olun bir yerlerde huzursuz olmuştur ... kimse mükemmel değildir kabul .. ama benim için mükemmel insan var işte ...siz de bunu kabul edin ...
bak nerden hangi alakasızlığa geldim işte ...



seniçokseviyorumerikbeniçokmutluettinhemdeçokmutluluktanağlamayıözlemişimhaberimyokmuş


Çiçek gibi bir ay olsun diye

Yağmur yağıyor diye açtım camları,  Soğuk diye çıktım dışarı Bir bardak çay, yanında bir tutam çiçek , çayıma da bir dilim limo...