23 Nisan 2014 Çarşamba



''Döndüm gecenin karasına  artık kimse kıramaz beni o kül gibi deniz o sessiz kız kayıp bir sandala binip gitti ''
Bir şarkı aşık eder seni o güne ve kelime dudaklarına dokunup gider o gün... bir günlük ömrüne sadık kelebek gibi ...


   

'' Aynı uykuyu uyumak istiyorum aslında onunla...
Aynı anda aynı yatakta beraber uyumak değil kastettiğim. Ayrı coğrafyalarda da olsak, ayrı mekanlarda da bulunsak aynı uykuyu uyumak, aynı rüyayı görmek... Göz bebekleriyle, beynin arasında gidip gelmek, kalbindeki uykuya dalmak istiyorum.
Ve uyandığımda keşke gerçek olsa diyorum...’’  
  

20 Nisan 2014 Pazar

Zühre


Siz Zühreyi tanımıyorsunuz... Aslında ben de çok iyi tanımıyorum sadece melek gibi bir kalbi olduğunu söyleyebilirim ... Hayatımda tanıdığım en saf en temiz insan ... Öyle masum ki ... 
  Çok uzatmadan anlatacağım...
Zühre üç dil biliyor ama Türkçeyi pek konuşamıyor yani bazı kelimelerin anlamlarını bilmiyor kendince anlatmaya çalışıyor ...Bir şirketin mutfağında çalışıyor ... Onunla da orada tanıştık ...Mesela adamın biri mutfağa girip kürdan var mı diye sordu .. var tabi tabi hemen getiririm dedi ... sonra dolapları açtı çekmeceleri karıştırdı filan ... en sonunda dayanamadım sen ne arıyorsun ya dedim ... küllük arıyorum dedi .. iyi de adam senden kürdan istedi dedim ... o ne ki dedi işte ben de hani varya filan diye başlayan bir cümleyle anlatmaya çalıştım ... öyle masum ki telefon kullanmıyor mesela onu bir daha görebilecek miyiz bilmiyorum bile facebookmuş twittermış onun dünyasında yok böyle şeylere yer ...Ve asıl beni duygulandıran ne biliyor musunuz 18 yaşında ve evli 16 yaşındayken evlenmiş... Ama sakın sanmayın sevdiği adamla evlendiğini hani genelde o yaşta evlenince ya çok sevmiştir ya da zorla vermişlerdir ya ikisi de değil ... 
  Ama o da sevmiş hem çok...küçücük yaşına aldırmadan boyundan büyük sevmiş ... ama çok sevmemek gerek ya hani çok sevince elbet kaybedersin ya ... 
Onun sevdiği adam kuşları çok severmiş ... hiç gözümü kırpmadan kuşlar için canımı veririm diyen bir adammış ... ve öyle de olmuş ... Bir gün elektrik tellerine bir kuş takılmış ... onu kurtarmak için direğe çıkmış kuşları seven adam ... ve elektrik akımına kapılıp ölmüş ... sevdiği adam küçük bir kuşu kurtarmak için canından olmuş... ve Zühre onu isteyen adamla evlenmiş ...

  

vebensebepsizceyüzüneherbaktığımdabanagülümseyeninsanıçoksevebiliyorum

Her gün gülüyorum
Hatta son günlerde yaptığım en güzel şey gülmek
Her şeye ama her şeye gülüyorum...Yanımda sadece gülmenin yakıştığı insanlar olsun istiyorum çünkü biliyorum en çok onları seviyorum ben ...ve şimdi... yanımdaki insanların hepsine gülmek o kadar çok yakışıyor ki ... Hani diyorsunuz ya bana herkesi kendin gibi sanıyorsun herkes senin kadar iyi niyetli değil falan filan dolu cümleler kuruyorsunuz ya... evet şimdi sorsanız kimseye güvenmiyorum derim size ... ama içimden gelen insanlara güvenmemek değil mesela diyorum ya artık kimseyi sevmek istemiyorum içimden gelen bu değil inanın değil ... Sadece yoruldum ... Sanki küçük bir su birikintisinde boğulmuşum gibi ... çıkmaya çalışıyorum gibi ... Aslında güçlüyüm ama buna bile gözlerimi kapatıp uyuyorum ... Günlerce resim yapıyorum umarsızca boyuyorum tuvali ...Çılgınlar gibi kitap okuyorum ...Kitaptaki karakteri sevebiliyorum sonra ona sarılıp uyuyorum ... Çünkü sarılmak bana huzur veriyor...
  Sırf akvaryumdaki balıkları izlerken mutlu oldu diye onu çok seviyorum mesela
ya da saatlerce konuşabilecek bir şeylerimiz var diye sevebiliyorum onu
yarın sever miyim bilmiyorum ama bugün seviyorum
üşüdüğümde beni benden daha çok düşündü diye bile sevebiliyorum birini
çok güzel şarkı söylüyor diye sevebiliyorum
saçma bile olsa her şeye beraber güldüğüm insanları gerçekten çok seviyorum ...
ya da ne bilim sırf yağmur yağıyor diye şiir yazan bir adamı sevebiliyorum ...
en sevdiğim sayfayı seçti diye bile ...
Evet kendim gibi sanıyorum herkesi...
vebensebepsizceyüzüneherbaktığımdabanagülümseyeninsanıçoksevebiliyorum

Çiçek gibi bir ay olsun diye

Yağmur yağıyor diye açtım camları,  Soğuk diye çıktım dışarı Bir bardak çay, yanında bir tutam çiçek , çayıma da bir dilim limo...